9 Mayıs 2011 Pazartesi

DEPREMLER ve FAYLAR

Depremler ve Faylar
Hareket eden levhalar birbirleri üzerine kuvvet uygularlar. Bu kuvvet yerkabuğundaki
 kayaçların direnç göstermesi yüzünden belli bölgelerde enerji birikimine yol açar.
 Bu enerji, kayaçların kırılma sınırını aştığı anda da kırılma (faylanma) olur ve biriken
 enerji açığa çıkar. Levha hareketleri yüzünden birikmiş gerilme enerjisinin aniden
 boşalmasına deprem diyoruz. (Ayrıca aktif volkanların içindeki hareketlilik nedeniyle
 oluşan ve yapıları farklı olan küçük depremler de vardır.)

Normal Fay                   Ters Fay                      Doğrultu Atımlı Faylar
Çöküntü: İki normal faylanma arasındaki bloğun çökmesi sonucu oluşur
Yükselti: İki normal faylanma arasında yüksekte kalan bloğa denir
Deprem sırasında açığa çıkan enerji, ses veya su dalgalarına benzeyen ve sismik
 dalgalar adı verilen dalgalar ile yayılır. Bu dalgalardan Cisim Dalgaları, P dalgaları
 ve S dalgaları olarak ikiye ayrılır. P dalgaları, en hızlı yayılan bu yüzden deprem
kayıt aletlerinde (sismograf) en önce görülen dalgalardır. P dalgalarında, titreşim
 hareketi yayılma doğrultusu ile aynıdır. Daha yavaş yayılan S dalgaları, kayıt
aletlerinde ikincil olarak görülen ve titreşim hareketi yayılma doğrultusuna dik
 olan dalgalardır. S dalgaları sıvı içinde yayılamazlar. Yüzey Dalgaları ise Cisim
 Dalgaları’na göre daha yavaş yayılırlar ancak genlikleri daha büyüktür. Hızı daha
 fazla olan Love ve genliği daha büyük olan Rayleigh dalgaları olarak ikiye ayrılırlar.
 Yapılarda yıkıma yol açan dalgalar S dalgaları ile yüzey dalgalarıdır
Deprem sırasında yer yüzeyinde de çeşitli değişimler gözlenir:
Yüzey Kırıkları: Deprem odağı eğer yüzeye yakınsa yüzeyde de kırılmalar görülür.
Heyelanlar, Çökmeler: Sağlam olmayan zeminlerde, sismik dalgalar nedeniyle
 toprak hareket eder.
Çamur Akıntıları: Yeraltı sularının harekete geçmesiyle oluşur.
Zemin Sıvılaşması: Suya doygun zeminler sismik dalgalar nedeniyle sıvı gibi davranır.
Tsunamiler: Okyanus kıyılarında dev deniz dalgaları oluşur.
 

METEOROLOJİK AFETLER

METEOROLOJİK AFETLER
Seller ve Nehir Taşkınları
kuraklık,çöllenme ve küresel ısınma
Kar ve Buzlanma
çevre kirliliği ve kıtlık tehlikesi
Çığ Tehlikesi
diğerleri
Atmosfer olayları sonucu ortaya çıkan afetlerdir.
Bunlar, atmosfer olaylarının, insan için yararlı olduğu en uygun sınırı aşmasıyla
meydana gelirler. Meteorolojik olaylar, atmosfer olayları ve özelliklerinin insana
 yararlı olma sınırını aştığı andan itibaren afet özelliğini kazanmaktadır. Başka
 bir ifadeyle bunlar normale göre; aşırı, fazla şiddetli ya da eksik olduğu zaman,
 zararlı olmakta ve artık afet şeklinde nitelendirilmektedir.
Yeryüzündeki doğal afetlerin çok büyük bir bölümü meteorolojik tehlikelerden
 kaynaklanır. Atmosferdeki hava hareketleriyle, okyanus yüzeyi ve yeryüzü
şartlarına bağlı olarak gelişir, yer yer büyük zararlar doğururlar. Ülkeler ve
 mevsimlere göre değişen etkileri vardır. Bazıları başlı başına doğal afettir.
 Bireysel veya toplum düzeyde zaman zaman hayati derecede etkili
sonuçlar doğuruyor.
Meteorolojik ve Hidrolojik Karakterli Doğal Afetler
1)          Seller- Nehir Taşkınları-Su Baskını
2)           Kar, Buzlanma ve Tipi
3)           Çığ
4)           Don-aşırı soğuk
5)           Fırtına Şiddetli rüzgârlar, Hortumlar, Tayfunlar,
6)            Dev dalgalar, Tsunami
7)           İklim değişikliği, Kuraklık , küresel ısınma
            Yıldırım
9)         Sıcak hava dalgaları,
10)       Sağanak yağış, Dolu
11)        Sis
12)        Orman yangını

Sel hasarı
Aşırı yağışlar veya diğer nedenlerle bir yerin geçici olarak sular altında kalması
sonucu meydana gelen hasar ve kayıplardır. Yerleşim bölgelerinde,
 ekili alanlarda, ulaşım güzergâhlarında etkili olur.
Ani sel
Kısa süreli ve şiddetli yağışlar neticesinde nehirlerde, su kanallarında
yağmur sularının hızla yükselerek, cadde ve sokaklarda akmasıyla oluşan
 hasarlar su altında bırakarak ve ulaşımı aksatarak etkili olur.
Nehir taşkınları
Meteorolojik nedenlerle kendiliğinden gelişen hallerde veya baraj kapaklarının
 açılmasıyla nehrin normal yatağının dışına taşarak çevreye zarar vermesi
 durumu su altında bırakarak, evleri ve altyapıyı yıkarak etkili olur.
Nasıl etkiliyor
Bir karış sel suyu bile insanı düşürebilir,
Diz seviyesindeki sel suyu otomobili sürükler,
Güçlü seller, ağaçları ve kayaları yuvarlar,
Enerji ve iletişim hatlarını tahrip eder,
Sellerin getirdiği çamur ve mil tabakası çevreyi kaplar,
Toprak kaymalarına neden olur,
Toprak kaymalarıyla akarsu yatağı genişler,
Nehir yataklarında bulunan yerleşim alanlarını ve endüstriyel tesisleri yıkar,
Altyapıyı kullanılmaz hale getirir,
Hayvan barınaklarında kayıplara neden olur,
Sulara kapılan canlılar boğulup ölebilir veya kaybolabilir,
Neler yapılmalı
Nehir ve dere yatakları mutlaka ıslah edilmelidir,
Sel tehlikesine maruz alanlar yerleşime ve endüstriye kapatılmalıdır,
Var olan yerleşimler daha güvenli bölgeleri nakledilmelidir,
Meteorolojik gözlem ve tahminler dikkatle takip edilmelidir,
Sürekli tehdit altında olan yerlerde erken uyarı sistemi oluşturulmalıdır,
Erken uyarı mesajıyla tehlikeli bölge tahliye edilmelidir.

                                                                        


2) KAR VE BUZLANMA


Sıfır derecenin altındaki hava sıcaklığında, buz kristalleri halinde yere ulaşan yağışın donarak buzlanması ve yaşamı olumsuz etkilemesi.
Tipi
Kar yağışı ve şiddetli rüzgâr nedeniyle görüş mesafesinin ortadan kalkmasının, yarattığı hayati tehlike.
Nasıl etkiliyor
Hava, deniz ve kara ulaşımı yavaşlar veya tamamen durur,
Enerji hatları ve dağıtım noktaları sorunlar çıkar,
Kazalar nedeniyle önemli ekonomik kayıplar oluşur,
Donma sebebiyle can kaybına neden olur.
Neler yapılmalı
Meteorolojik tahminler ve uyarılar doğrultusunda davranılmalıdır,
Zorunlu olmadıkça seyahat edilmemelidir,
Ulaşıma çıkan araçlar gerekli tedbirleri almalıdır,
Sağılıkla ilgili tedbirleri almadan evden dışarı çıkılmamalıdır.

Don:
Hava sıcaklığının kritik değerin altına düşmesi bitkilerin gelişimini engellediği için özellikle meyve ve sebze yetiştiriciliğinde bir çok zararlara neden olur. Ülkemizde don olayı, daha çok Akdeniz ve Ege Bölgesinde Mart, İç Anadolu ve Trakya’da Nisan, Doğu Anadolu Bölgesi’nde Haziran ayına kadar görülebilmektedir.
Don gerekli önlemler alınmadığında üretimin düşmesine neden olarak ülkemizin ekonomisini olumsuz yönde etkilemektedir. Don tahmini ve uyarıları özellikle hem tarım hem de ulaşım sektörleri için önemlidir.
Dolu:
Kümülonimbus gibi konvektif bulutlardan yere düşen, farklı şekil ve büyüklüğe sahip, topa benzer veya düzensiz parçalar halindeki sert buz şeklindeki yağış türü. Büyüklükleri ve hızlı düşüşleri nedeniyle insan, hayvan ve bitkiler için tehlike yaratabilirler. Aynı tehlike uçaklar içinde söz konusudur. Dolu kış yağışı değil yaz yağışıdır.
Kar erimesinin etkileri
Hidrolojik-Atmosferik modeller ve yeni izleme ve veri işleme teknolojilerin kullanımı ile kar suyundan sağlanacak faydalar ve taşkın zararlarının azaltılması önemli bir konudur. İlkbahar mevsimlerinde, dağlık bölgelerde kar erimesinden kaynaklanan su potansiyelinin belirlenmesi ve taşkınların doğuracağı zararların önlenmesi yurdumuz açısından önemlidir. Karla kaplı alanlar, uydu teknolojileri ile tespit edilebilir ve yüksek kotlara yerleştirilecek otomatik kar-meteorolojik rasat parkları ile su potansiyeli saptanarak ani erimelerden ve sağanak yağışlardan oluşacak sel felaketleri azaltılabilir.

3) ÇIĞ TEHLİKESİ

Dağlık ve eğimli arazilerde, vadi yamaçlarında, tabakalar halinde birikmiş olan kar kütlesinin iç ve dış etkilerle aşağı doğru hızla kayması çığ olarak adlandırılır.
Kendiliğinden gelişen,
Yer hareketleri (deprem, volkan patlaması vb.) ile tetiklenen,
Kayakçılar tarafından oluşturulan,
Ses sonucu meydana gelen, çığ olabilir.
Nasıl etkiliyor
Çığ, Ülkemizde genellikle kış aylarında oluşur,
Hızla harekete geçerek yerleşim yerlerini,  tesisleri ve yolları tamamen kapatabilir,
Çığ altında kalanların yaşama şansı çok az olur,
Neler yapılmalı
Meteorolojik gözlemlere bağlı olarak çığ uyarılar takip edilmelidir,
Çığ tehlikesi ve risk haritaları hazırlanmalıdır,
Çığ tehlikesi olan yerlerde çığ kalkanları ve tüneller yapılmalıdır,
Tetikleyici olabilecek gürültülere sebep olunmamalıdır.

4) KURAKLIK, ÇÖLLEŞME ve KÜRESEL ISINMA

Kuraklık
İklimin nem yönünden olumsuz değişmesi sonucu (bir bölgede nem miktarındaki geçici dengesizliğin o bölgedeki su kıtlığına neden olması) su kaynaklarını, tarımı ve tüm canlıları olumsuz etkilemesidir. Kuraklık, yavaş gelişen ancak çok derin zararlara neden olan doğal afettir. Kuraklık doğa kanunudur.
ETKİLERİ
Su kaynakları azalır,
Nüfus artışıyla birlikte artan su ihtiyacı yeterince karşılanamaz,
Tarımsal üretim düşer, giderek nüfusunun ihtiyacına yetmez.

Neler yapılmalı
Var olan su kaynaklarının yönetimi için planlar geliştirilmeli,
Suyun dünyadaki dolaşımı olan “Hidrolojik Çevrim” bozulmamalı,

Çölleşme
Kuraklık nedeniyle dünya üzerindeki verimli toprak miktarının belirli bölgelerde hızla azalması, çorak hale gelmesidir. Çölleşen toprağı bir daha geri kazanmak mümkün olmaz.

Ne yapılabilir
Akarsu havzaları ve rejimleri kontrol altına alınmalı,
Ağaçlandırma ve orman geliştirme programları uygulanmalı,
Uluslar arası anlaşma ve sözleşmelere uyulmalıdır.

Küresel ısınma
Atmosferdeki doğal sera etkisinin, insan faaliyetleri sonucunda daha da artarak küresel boyutta aşırı ısınmaya neden olmasıdır.

Nedenleri; Fosil yakıtların dumanı ve endüstri gazları dengeyi bozması,
CO2, metan, vb gazlar kontrolsüz olarak atmosfere salınması,
Yer atmosfer arasında, doğal “Karbon Döngüsü”nün dengesinin bozulması, 
Maliyet artışları getireceği için yeterli derecede önlem alınmamasıdır.
ETKİLERİ
Her yıl milyonlarca ton “Karbon”un atmosferde birikmesi,
Atmosferdeki fazla ısınmanın hızlı bir iklim değişimi yaratması,
Kutupların ve dağ buzulların erimesine sebep olması,
Kıyılarda deniz seviyesinin yükselmesi,
Okyanus akıntılarının değişimi ile iklim dengesizliği,
1998 yılı tarihteki en sıcak yıl olarak kayda geçmiştir.
Deniz Seviyesi Değişimleri
Günümüzün en önemli çevre sorunlarından biri küresel ısınma ve küresel iklim değişimidir. İklim değişimi senaryolarına göre iklim değişikliğinden en fazla, deniz seviyesinin yükselmesinden dolayı, kıyı bölgelerimiz etkilenecektir. Özellikle deniz su seviyesi artan bir hızla yükselmeye devam ederse gelecekte tuzlu deniz suyu ve dalgalar, denizlerin fırtınalardan dolayı kabarmaları çok daha yıkıcı etkilere sahip olabilecektir. Bu etkiler,
a. Alçak arazinin su altında kalması,
b. Plajlar ve dik sahillerde erozyon,
c. Yeraltı ve yüzey sularının tuzlanması,
d. Taban suyunun yükselmesi,
e. Fırtına ve sel tahribatının artması,
f. Deniz suyu seviyesindeki yükselme şeklinde özetlenebilir.

Neler yapılmalı
Atmosfere salınan gazlar kontrol altına alınıp azaltılmalı,
“Kyoto Protokolü” hükümleri istisnasız uygulanmalı,
Birleşmiş Milletler sözleşmelerinin uygulaması denetlenmeli,
İhlal eden ülkelere ağır yaptırımlar getirilmelidir.